Zeytinyağı, sadece bir yağ değil; aynı zamanda sağlık deposu ve yemeklerin gizli kahramanıdır. Ancak onu sadece salatalara gezdirmekle yetinmek büyük bir haksızlık olur. İşte zeytinyağını yemeklerde kullanmanın incelikleri ve bilmeniz gereken küçük sırlar:
Zeytinyağı deyince aslında birkaç farklı türden bahsediyoruz:
Zeytinyağının dumanlanma noktası (yaklaşık 180–200°C) diğer bazı yağlara göre düşüktür. Bu yüzden yüksek ateşte uzun süre kızartma yapmaktan kaçının. Soğan, sarımsak gibi malzemeleri sotelemek için orta ateş idealdir.
Bir yemeği ocaktan aldıktan sonra üzerine gezdirilen birkaç damla natürel sızma zeytinyağı, hem aroma hem de sağlık açısından büyük fark yaratır. Özellikle çorbalarda, zeytinyağlı sebze yemeklerinde ve fırından çıkan etlerin üzerinde deneyebilirsiniz.
Zeytinyağı, sebzeleri fırınlarken harika bir dokunuş sağlar. Patlıcan, kabak, havuç gibi sebzeleri zeytinyağı ve baharatlarla harmanlayıp fırınladığınızda dışı çıtır, içi yumuşacık bir sonuç elde edersiniz. Ayrıca tavuk veya balık yemeklerinde de nar gibi kızarmış bir doku sağlar.
Zeytinyağı, et ve balık marinasyonlarında hem lezzet verici hem de yumuşatıcı etkisiyle öne çıkar. Sarımsak, limon, kekik ve birkaç kaşık zeytinyağıyla yapılan marine sosu; etinize Akdeniz esintileri kazandırır.
Zeytinyağı, kek ve kurabiye gibi tatlılarda da kullanılabilir. Özellikle hafif ve sağlıklı tariflerde tereyağı yerine tercih edilebilir. Portakallı kek, zeytinyağlı kurabiye gibi tariflerde çok başarılı sonuçlar verir.
Lezzet sırları sadece mutfakta değil, saklama koşullarında da gizli. Zeytinyağınızı cam, koyu renkli şişelerde; serin ve karanlık bir yerde saklayın. Böylece hem aromasını hem de besin değerini korumuş olursunuz.
Zeytinyağı, doğru şekilde kullanıldığında her yemeğe fark katabilir. Mutfakta biraz cesur olup bu doğal mucizeyi daha yaratıcı şekillerde değerlendirmeye ne dersiniz?
Afiyetle!